Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eylül

"Eylül malum a, hüzün ve matem ayıdır." Mehmet Rauf böyle diyor. O eylülde, hatırlıyorum çok hevesliydim, Tansaş'ın karşısındaki durakta otobüs bekliyordum, tatildi. Mutluydum dönüşü heyecanla bekliyordum. Olmadı, ilk kez çatladı temelleri orada, inşa ettiğimiz binanın, ki planı sonsuz katlıydı. Sonra bir eylül daha vardı, bir mayısta çocukça bir ömür dediğimiz bir eylülde çöktüğünden, ve sonra derme çatma kulübe bize yetmediğinden yine yalnız yine dışarda yine bir başına yine ikimiz, eylül, konuştuk ve bu sefer bir çocuğun iyimserliğinden bir gencin hayalperest planlarına dönüşmüş bir "bir ömür" sözü verdik. Ve son eylülde bir kez daha o hayallerin üzerini en koyu en kalın en silinmez kırmızı kalemle çizdik. Eylül malum a hüzün ve matem, bir ömür dediğin nedir ki zaten.
Düşünün. Bir hayal kurmuşsunuz. Peşinden koşmuşsunuz. Tam üç buçuk senenizi harcamışsınız bu hayalin peşinde. Arkadaşlarınız olmuş, dostlarınız, kardeşleriniz olmuş bu hayale beraber koştuğunuz yoldaşlarınızdan. Arkadan çekmişler, çelme takmışlar, yolunuza taş dizmişler durmamışsınız. Üstelik bir de sözde yoldaşlarınızca haksızca suçlanmışsınız. Son kez konuşurken o topluluğun karşısında, en eski yoldaşımın, sevdiğim kardeşimin gözlerindeki o bir damla yaşta gizli bizim bu yola sevgimiz; gece otobüste gözlerimin ucuna gelen, durduramadığım, saklayamadığım o bir damlada. Bu yolu açanın ellerinin titremesinde gizli bizim tutkumuz. Sıfat peşindeki küçük insanlardan, küçük hesapların insanlarından olmayışımdan, yolumdayım, yürüyorum, koşuyorum, ilerliyorum hala. Siz arkada bir ceket için kapışırken farkında değilsiniz, sizi de ilerletmeye çabalıyorum. Kirletmeyin kurduğumuz hayalleri, bırakın yahu, ya yürüyün yanımızda, peşimizde, önümüzde; ya gölge etmeyin. Dieu et mon droit.